Eski Türklerde Hukuk
Bazı araştırmacılar, İslamiyet’ten önceki dönemlerde yaşayan Türkleri, göçebe kültüründen kurtulamamış, gelişmiş bir devlet teşkilatı kuramamış, savaşçı bir millet olaraktanımlamaktadırlar’. Oysa, bu dönemde Türk topluluklarının herbirinin hukuk ve teşkilatları incelenecek olursa, bu toplulukların içinde yaşadıkları tarih ve coğrafyadan, din ve dünya görüşlerinden etkilendikleri ve değişik kültürler ortaya koydukları görülmektedir’, Bunun yanında Türklerin, özellikle kamu hukuku alanında, ilişki halinde bulundukları toplulukların teşkilatlarından etkilenmiş oldukları ve bu etkilenme sonucu kurumlarını yapılandırdıkları tespit edilmektedir.
Araştırmacıları, Türkler için göçebelikten başka bir hayat tarzı kabul etmemek konusunda hataya götüren nedenlerden biri, çeşitli isimler altında gördüğümüz Türk devletlerinin kültür tarihleri ve hukuki kurumları hakkında geniş çaplı araştırmaların yapılmamış olmasıdır”. Fuad Köprülü’nün de belirttiği gibi : “Devlet kurmak, amme müesseseleri yaratmak demek olduğuna göre, büyük Türk İmparatorluklarının kuvvetli teşkilat, yani sağlam hukuki müesseseler vücuda getirmiş olması pektabiidir”. Şu halde diyebiliriz ki, “Türkler, İslamiyet dairesine girdikleri zaman, eski ve kuvvetli bir hukuki kültüre maliktiler'”. Gerçekten tüm hukuk tarihçileri, etnograflar, sosyologlar, en ilkel insan topluluklarında bile hukukun varlığı konusunda görüş birliği içindedirler. Farklı seviyelerde topluluklar ve devletler halinde yaşamış eski Türk topluluklarının kendilerine özgü hukuklarının varlığı da şüphesizdir. Fakat bu hukuk sistemi günümüzde olduğu gibi kanunlar halinde tesbit edilmemiştir. Çünkü o , devirlerde ya da biraz daha erken zamanlarda yazılı kanunları bulunan devletler nadirdir. Hukuk kuralları din ve ahlak kuralları ile karışık olarak örf, adet ve teamüller halindedir. Sonraki dönemlerde Türklerin de “Yazılı Hukuk Kuralları” mevcuttur? Günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş,elimizde bulunan en eski hukuk belgeleri ve mukaveleler Uygurlara aittir.Bunlar, yazılı kanun metinleri niteliğinde olmayıp, fertlerin kendi aralarında yaptıkları anlaşmaları ya da bireylerin devletle olan ilişkilerini içeren yazılı akidler biçimindedir’.
Yakut E., “Eski Türklerde Hukuk”, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 3, Eskişehir, 2002