Başyazı »

Yorum Yap |

Moğolistan’da Kültekin ve Bilge Kağan’ın babası olan İkinci Göktürk Devleti kurucusu İlteriş Kutluğ Kağan’a ait anıt bulundu. Yazıtta ‘Tanrı’, ‘Türk’, ‘Kutluk’, ‘Tümen’ yazıları yer alıyor. Keşifle ‘Türk’ adının ilk kez geçtiği düşünülen Orhun Anıtları’ndan daha …

Read the full story »
Kütüphane

E-kitap olarak sunulan kitapların tamamı tanıtım amaçlıdır. Telif hakkı ihlali olduğunu düşündüğünüz eserleri e-posta adresimiz aracılığıyla bize bildirebilirsiniz.

Kültür&Sanat

Tarihin başlangıcından günümüze kadar Türklerin dünya medeniyetine kazandırdıkları

Belgeseller

Türk tarihi ile ilgili hazırlanmış birbirinden güzel belgeselleri bu başlık altında bulabilirsiniz.

Arkeoloji

Yerli ve yabancı araştırmacıların gerçekleştirdikleri arkeoloji çalışmaları, güncel arkeoloji haberleri...

Duyurular

Genel Türk Tarihi alanında yurt içinde ve yurt dışındaki son gelişmeleri bu köşeye ekleyeceğiz. Siz de burada duyurmak istediklerinizi bize iletebilirsiniz.

Anasayfa » Belgeseller, Kültür&Sanat, Türk Büyükleri

İmam Buhari

İmam Buhari Türbesi / Semerkand

810 yılında Buhara’da dünyaya gelen İmâm-ı Buhârî’nin asıl adı Muhammed bin İsmail olup, göbek adı Ebû Abdullah’tır.
Babasını küçük yaşta yitiren Buhârî, ilk eğitimini Buhara’da yaptı. 10 yaşında hadis alimlerinden ders almaya başladı. 15 yaşında yetmiş bin hadisi ezberledi. 16 yaşında annesi ve kardeşiyle birlikte hacca gitti. Ailesi hacdan sonra Buhara’ya dönerken, o Mekke’de kaldı ve hadis toplama işine devam etti.

18 yaşına kadar sahabe ve tabiinin fetvalarını topladı. Tarîhü’l-Kebîr adlı eserini Peygamberimizin kabrinin başında yazdı. Mekke ve Medine’den başka Bağdat, Basra, Kûfe, Kahire, Nişabur, Belh, Merv, Askalan, Dımeşk, Hums, Rey gibi o dönemin ilim merkezlerini dolaşarak binden fazla hadis aliminden hadis ve diğer dini bilgileri öğrendi.

Hafızası çok güçlü olan İmâm-ı Buhârî, eğitimini tamamladıktan sonra Buhara’ya dönerek, ders vermeye başladı. 70 binden fazla öğrencinin onun eğitiminden geçtiği rivayet edilir. Öğrencilerinin arasında daha sonra İslam dünyasında ünleri pek yaygınlaşacak olan Tirmizî, Neseî, Ebû Zur’a gibi isimler de vardır.

Bildirildiğine göre, dönemin Buhara Valisi, İmâm-ı Buhârî’den çocuklarına özel hadis dersi vermesini istedi. Bu isteğe karşı çıktığı için vali ile Buhârî’nin arası açıldı. Olayı duyan Semerkantlılar kendisini davet ederek derslerini şehirlerinde vermesini istediler.
İmâm-ı Buhârî, yola çıktığında bir kısım Semrkantlının kendisini istemediğini öğrendi. O da Semerkant’a gitmeden Harkent köyüne döndü.

Bir ay kadar Harkent’te kalan Buhârî, 870 yılında Ramazan Bayramı gecesi vefat etti.

İmâm-ı Buhârî, Kabe’de yazdığı Sahîh-i Buhârî adlı meşhur kitabını şöyle anlatır:

“Câmiu’s-Sahîh (Sahîh-i Buhârî) kitabını, 600 bin hadis-i şerif arasından seçtim. Her hadis-i şerifi kitaba koymadan önce gusledip, iki rekat namaz kılıp, istihare yaptım. Ondan sonra hadis-i şerifi kitaba koydum. Bunları yapmadan hiçbir hadis-i şerifi yazmadım. 7275 hadis-i şerif olan bu kitabı 16 yılda tamamladım.”

İmâm-ı Buhârî’nin hadis râvileri ve onların hayatlarının yanı sıra, fıkıh ilmi ve sahabelerin hayatına ilişkin 16 ayrı kitabı daha bulunmaktadır.

Yorum yazın !

Add your comment below. You can also subscribe to these comments via RSS

“Türk Milletinin dili, Türkçedir. Türk Dili dünyanın en güzel, en zengin ve en kolay dilidir.”

You can use these tags:

<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong> 

This is a Gravatar-enabled weblog. To get your own globally-recognized-avatar, please register at Gravatar